EĞİTİM

Eğitim Sisteminde Dönüşüm Tartışması: Memur-Sen'den 2+2 Modeli Önerisi

Memur-Sen’in 36 bini aşkın kişiyle yaptığı saha araştırmasında, 4+4+4 sisteminin son 4 yılına itiraz yükseldi. Lise eğitimi için 2+2 modeli öne çıktı. Eğitimde esnek yapı ve yeni yönlendirme sistemi tartışılıyor.

Memur-Sen Konfederasyonu, zorunlu eğitim sistemine yönelik kapsamlı bir saha araştırmasıyla eğitim politikalarında değişiklik çağrısında bulundu. 4+4+4 sisteminin özellikle son 4 yılında ciddi yapısal sorunlar tespit edildiğini belirten Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, alternatif modellerin öne çıktığını ve bunlar arasında “2+2” sisteminin kamuoyunda en fazla desteği aldığını ifade etti.

Türkiye genelinde 81 ilde 36 bini aşkın öğretmen, idareci, öğrenci ve velinin katılımıyla yapılan araştırmada; zorunlu eğitimin mevcut yapısı, eğitim süresi, lise son sınıfın niteliği ve öğrencilerin mesleki yönlendirilmesi gibi konular mercek altına alındı. Katılımcıların yüzde 93’ünden fazlası, mevcut sistemin son 4 yılının yeniden ele alınması gerektiğini savundu.

Araştırmaya göre, lise eğitimi için önerilen en dikkat çekici modellerden biri “2 yıl zorunlu + 2 yıl isteğe bağlı” sistemi oldu. Bu model, özellikle öğretmenlerin yüzde 34,5’i ve öğrencilerin yüzde 38,9’u tarafından desteklendi. Alternatif olarak sunulan “3+1” modeli ise yine öğrenciler ve öğretmenler tarafından desteklenmekle birlikte “2+2” modeline kıyasla daha az benimsendi. Lise eğitiminin 4 yıl boyunca zorunlu tutulmasına ise tüm gruplarda oldukça düşük destek çıktı.

Katılımcıların büyük bölümü, mevcut 12 yıllık zorunlu eğitim süresini uzun bulduğunu ifade etti. Öğretmenlerin yüzde 83,7’si, yöneticilerin yüzde 90,2’si, velilerin ise yüzde 68,9’u bu sürenin öğrencilerin iş hayatına atılmasını geciktirdiğini savundu. Ayrıca zorunlu eğitimin, ara eleman ihtiyacını karşılamada yetersiz kaldığı ve okul terki riskini artırdığı görüşü öne çıktı.

Lise son sınıfla ilgili değerlendirmelerde ise dikkat çekici bir tablo ortaya çıktı. Öğretmenlerin yüzde 83,6’sı, yöneticilerin yüzde 84,7’si ve öğrencilerin yüzde 75,9’u son sınıfın yeniden yapılandırılması gerektiğini savundu. “Üniversite hazırlık ya da kariyer planlama yılı olmalı” görüşü ise tüm gruplarda yüzde 90’ların üzerine çıktı.

Araştırmanın diğer önemli bulgularından biri ise eğitim sisteminde esnek, bireyselleştirilmiş ve modüler bir yapının benimsenmesi yönündeki yüksek talep oldu. Bu yapı, hem öğrenci gelişimi hem de toplumsal ihtiyaçlara uyum açısından katılımcılar tarafından olumlu karşılandı.

Ali Yalçın, elde edilen verilerin Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere tüm eğitim paydaşları tarafından dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “Sistemin yeniden yapılandırılması sadece teknik değil aynı zamanda toplumsal bir ihtiyaç haline gelmiştir” dedi.