Yaşam

İklim Değişikliğinin Güncel İlerlemesi (2025 İtibarıyla)

İklim değişikliği konusu günümüzde gezegenin karşı karşıya olduğu en kritik sorunlardan biridir ve ilerlemesi hız kesmeden devam etmektedir.

Küresel Sıcaklık Artışı

  • 2023 ve 2024, şimdiye kadar kaydedilen en sıcak yıllar arasında yer aldı.

  • 2024’te küresel ortalama sıcaklık, sanayi öncesi döneme göre +1,45°C artış gösterdi. 1,5°C sınırına yaklaşılmış durumda.

  • 2025 yılı da benzer şekilde sıcak geçiyor ve bilim insanları 1,5°C eşiğinin kalıcı şekilde aşılabileceğini öngörüyor.

Buzullar ve Deniz Seviyesi

  • Grönland ve Antarktika buzulları hızla eriyor.

  • Küresel deniz seviyesi, yılda yaklaşık 3.3 mm artıyor.

  • Bu, kıyı şehirleri için uzun vadede büyük bir tehdit oluşturuyor (örneğin: Bangladeş, Maldivler, Venedik).

Sera Gazı Yoğunluğu

  • Atmosferdeki karbon dioksit (CO₂) seviyesi 2024 sonunda 421 ppm düzeyine çıktı. (Pre-endüstriyel dönemde bu değer 280 ppm civarındaydı.)

  • Metan (CH₄) ve azot oksit (N₂O) gibi diğer sera gazlarında da hızlı artış gözlemleniyor.

Aşırı Hava Olayları

  • Kuraklık, sel, orman yangınları ve sıcak hava dalgaları her yıl daha sık ve şiddetli hale geliyor.

  • 2024 yazında Avrupa ve Güney Asya'da yaşanan sıcak hava dalgaları, çok sayıda can kaybına neden oldu.

Son 50 Yılda Sıcaklık Değişimi (1975–2025)

  • 1970’lerden bu yana dünya yüzey sıcaklığı ortalama olarak +1.1°C arttı.

  • Artışın büyük bölümü 2000 sonrası dönemde meydana geldi.

  • En fazla ısınan bölgeler: Arktik bölge, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Batı Asya.

Ne Yapılıyor? (Ancak Yeterli mi?)

  • Paris İklim Anlaşması kapsamında ülkeler 2°C’nin altında, tercihen 1,5°C ile sınırlı bir ısınma hedefliyor.

  • Ancak mevcut politikalarla dünya, yüzyıl sonunda yaklaşık 2,7°C’lik bir ısınma rotasında.

  • Yeşil enerji yatırımları, ormansızlaşma ile mücadele ve karbon vergileri gibi önlemler artıyor ama halen yetersiz.

Özet:

İklim değişikliği daha hızlı ve daha güçlü ilerliyor. Bilim insanları ve çevre örgütleri, 2030'a kadar sera gazı emisyonlarında %50’ye yakın bir azalma sağlanmazsa geri dönüşü olmayan etkilerle karşılaşılabileceği konusunda uyarıyor.