Bursa'nın Nilüfer ilçesinde yaşanan bir trafik kazası, genç bir hayatı sonlandırdı ve geride acılı bir aile, yarım kalmış hayaller ve kamuoyunun gündeminde tartışma yaratan bir adli karar bıraktı. 26 yaşındaki Serdar Acar, inşaata gitmek üzere yola çıktığı sırada motosikletiyle geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi. Kazaya neden olduğu belirtilen otomobil sürücüsü Onur Ö. ise, çıkarıldığı mahkemece konutu terk etmeme şartıyla serbest bırakıldı.
Olay 11 Temmuz sabahı Nilüfer ilçesine bağlı Minareliçavuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Serdar Acar, motosikletiyle babasıyla çalıştığı inşaata gitmek üzere yola çıktığı sırada, yolun karşısına geçmek için ani manevra yapan bir otomobile çarptı. Araç sürücüsü Onur Ö.’nün, sol tarafta bulunan simit fırınına girebilmek için sinyal vermeden yolun ortasında durduğu ve Acar’ın kullandığı motosikletin bu sırada otomobile çarptığı belirtildi.
Çarpmanın etkisiyle metrelerce savrulan Acar’ın başında kask bulunmasına rağmen aldığı darbeler nedeniyle ağır yaralandığı ve Bursa Şehir Hastanesi’nde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı bildirildi. Olay anı çevredeki güvenlik kameralarınca da kaydedildi.
Kazanın ardından gözaltına alınan otomobil sürücüsü Onur Ö., ifadesinde kazanın bir anlık dikkatsizlik sonucu meydana geldiğini ve Acar’ın hızla gelerek çarptığını belirtti. Adliyeye sevk edilen Onur Ö., tutuklanma talebiyle çıkarıldığı mahkeme tarafından, konutu terk etmeme şartıyla serbest bırakıldı. Bu karar, Acar ailesi ve yakınları başta olmak üzere birçok vatandaş tarafından eleştirildi.
Acar ailesinin avukatı Büşra Cansu Budak, kazanın gerçekleştiği noktada çekilen güvenlik kamerası görüntüleri ve trafik polislerinin hazırladığı tutanağa göre asli kusurlu tarafın Onur Ö. olduğunu ifade etti. Budak, "Kamera kayıtlarında sinyal vermediği açıkça görülüyor. Görüşünü engelleyecek bir unsur da bulunmamaktadır. Araç, aniden sol şeride geçerek bir gencin yaşamına mal oldu. Ölümle sonuçlanan bu kazada sanığın serbest bırakılması kamu vicdanını zedelemiştir" dedi.
Hayatını kaybeden Serdar Acar’ın annesi Fatma Acar, gözyaşları içinde yaptığı açıklamada, "Ben oğluma düğün yapacaktım. Ama kazanın olduğu gün, nişanlarının yıl dönümünde oğlumu toprağa verdim. Çok güzel bir düğün yaptım, beyaz kefeniyle... Ben adalet istiyorum, oğlumun hakkını istiyorum" diyerek tepkisini dile getirdi.
Serdar Acar’ın nişanlısı Merve Güneş ise, sevgilisini tam da nişanlarının birinci yıl dönümünde kaybettiğini söyledi. Güneş, "Düğün tarihimiz belliydi. Eşyalarımız hazırdı. Hayallerimiz vardı. Ama şimdi mezarı başındayım. O gün düğün değil, cenaze yaptım. Onun kanı yerde kalmasın istiyorum" sözleriyle yaşadığı acıyı dile getirdi.
Güneş, kazaya neden olan sürücüye verilen ev hapsi kararına da tepki göstererek, "Bu nasıl bir adalet? İnsanlar öldürülüyor ama ceza almadan evlerine gönderiliyorlar. Bu sadece bizim değil, herkesin sorunu. Bu kararla başka insanların da hayatı tehlikeye atılıyor" dedi.
Serdar Acar’ın babası Dursun Acar ise olay anında yaşadığı duyguları şu sözlerle anlattı: "Oğlumla birlikte çalışıyorduk. O sabah biraz gecikti. Yolunu gözlüyordum. Sonra eşim arayıp, oğlumun kaza geçirdiğini söyledi. Hastaneye gittiğimde çoktan kaybettiğimizi öğrendim. Her şeyimi kaybettim. Sürücünün ceza almasını bekliyorduk ama ev hapsine sevk edildiğini öğrendik."
Aile, kamuoyunun dikkatini olayın adli sürecine çekmeye devam ediyor. Sosyal medyada ve çeşitli hukuk platformlarında da kararın yeniden değerlendirilmesi ve sürücünün tutuklu yargılanması yönünde çağrılar yapılıyor.