Dünyanın önde gelen elektrikli otomobil üreticilerinden BYD, Avrupa’daki üretim stratejisinde önemli bir değişikliğe giderek gözünü Türkiye’ye çevirdi. Çin merkezli dev şirket, Macaristan’daki yatırımında gecikme yaşanması nedeniyle Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan fabrikasında üretimi planlanandan daha erken başlatmaya hazırlanıyor. Bu karar, Türkiye’nin elektrikli araç üretiminde Avrupa için stratejik bir merkez olma konumunu daha da pekiştirdi.
BYD’nin Macaristan’ın Szeged kentinde kurmakta olduğu 4,64 milyar dolarlık dev tesiste seri üretimin 2026’da başlaması planlanıyor. Ancak Reuters’ın aktardığı bilgilere göre, tesisin ilk etapta yalnızca on binli adetlerde araç üreteceği, bu rakamın da hedeflenen 150 bin araçlık kapasitenin çok gerisinde kalacağı belirtildi. Şirketin tam kapasiteye ulaşmasının ise birkaç yılı bulması bekleniyor. Bu gelişme, BYD’nin Avrupa içindeki üretim takvimini revize etmesine neden oldu.
Bu çerçevede dikkatler BYD’nin Türkiye’de inşa ettiği tesise çevrildi. Manisa’daki üretim tesisi için daha önce açıklanan takvimde, fabrikada üretimin 2026 sonunda başlaması planlanıyordu. Ancak mevcut koşullar doğrultusunda şirketin üretim başlangıç tarihini erkene çekme kararı aldığı öğrenildi. Yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım ile kurulan bu tesisin yıllık 150 bin araç üretim kapasitesine ulaşması hedeflenirken, gelen bilgilere göre BYD 2027 itibarıyla bu rakamı aşmayı, 2028 yılında ise üretim hacmini daha da artırmayı planlıyor.
Türkiye’nin düşük iş gücü maliyetleri, altyapı avantajları ve Gümrük Birliği kapsamında Avrupa pazarına gümrüksüz erişim imkanı, BYD’nin üretim rotasını Türkiye lehine çevirmesinde önemli etkenler arasında yer aldı. Bu karar, Avrupa Birliği’nin elektrikli araç üretimini kendi sınırları içinde tutma hedeflerini de zora sokabilir. Çinli markaların artan şekilde Türkiye gibi ülkelerde üretim tesisleri kurması, Avrupa’daki üretim dengesini yeniden şekillendirebilir.
Manisa’daki BYD tesisinde üretilecek araç modelleri de netleşmeye başladı. Buna göre, tamamen elektrikli Seal U SUV, Sealion 5 (bu modelin tam elektrikli mi yoksa plug-in hibrit mi olacağı kesinleşmedi), plug-in hibrit modeller Seal U Dm-i ve Seal 06 Dm-i gibi modellerin üretim planlaması yapılıyor. Bu hamle, Türkiye’yi sadece üretim değil, aynı zamanda teknolojik çeşitlilik anlamında da ön planda olan bir otomotiv üretim üssüne dönüştürebilir.
Elektrikli araçlar alanında artan rekabetin ortasında gelen bu gelişme, sadece Türkiye için değil, Avrupa otomotiv sektörü açısından da önemli sonuçlar doğuracak gibi görünüyor. Türkiye’nin bu stratejik hamleyle, Çinli üreticilerin Avrupa’ya açılan üretim kapısı haline gelmesi olasılığı giderek güçleniyor.