Karaciğer yağlanması, günümüzde en sık karşılaşılan karaciğer hastalıkları arasında yer alıyor. Geçmişte siroza yol açan en yaygın neden hepatit B ve C iken, artık bu hastalıkların yerini karaciğer yağlanması aldı. Obezite, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve alkol kullanımı, bu ciddi sağlık probleminin başlıca nedenleri arasında.
Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç: “Karaciğer yağlanmasında büyük artış var”
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, 25 yıllık meslek hayatında karaciğer yağlanmasının bu denli yaygınlaştığına ilk kez tanıklık ettiğini ifade ederek, özellikle modern yaşam koşullarının karaciğer sağlığını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti. Bilgiç, obezite ve hareketsizlik gibi unsurların yanı sıra alkol tüketiminin de hastalığın yayılmasında büyük rol oynadığını vurguladı.
Farklı karaciğer yağlanması türleri
Karaciğer yağlanması, 3 ana grupta inceleniyor:
-
Non-alkolik karaciğer yağlanması: Obezite ve diyabet hastalarında sık görülüyor.
-
Alkolik karaciğer yağlanması: Düzenli ve uzun süreli alkol kullanımıyla oluşuyor.
-
Metabolik karaciğer yağlanması: Metabolik sendromla birlikte gelişiyor.
Belirti vermeden ilerleyebilir
Hastalık çoğu zaman belirti göstermeden ilerliyor. Ancak bazı hastalarda sağ üst karında dolgunluk veya ağrı hissi gibi şikayetler görülebiliyor. Genellikle başka bir nedenle yapılan tetkiklerde fark ediliyor.
Erken teşhis hayati önem taşıyor
Karaciğer yağlanması, ultrasonografi ile 3 evrede değerlendiriliyor ve en ileri evre S3 olarak adlandırılıyor. Ayrıca Fibroscan cihazı ile karaciğerdeki yağ oranı ve doku sertliği ölçülerek daha ayrıntılı sonuçlar elde edilebiliyor.
Siroz ve karaciğer yetmezliğine yol açabilir
Tedavi edilmediği takdirde karaciğer yağlanması, siroz ve karaciğer yetmezliği gibi ölümcül sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Bilgiç, sağlıklı beslenme, egzersiz ve alkol kullanımından uzak durmanın karaciğer yağlanmasını önlemede en etkili yollar olduğunu belirtiyor.