Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinin yüzde 86 katılımla gerçekleştiğini, bunun dünyada "istisna" denilecek bir demokrasi şöleni olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin Türkiye ve Türk milletine yakışır bir şekilde gerçekleştiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Aziz milletimizin teveccühüyle cumhurbaşkanı sıfatıyla 5 sene daha ülkeme hizmet etme görevini üstlenmiş bulunuyorum. Göreve başlamamızın ardından ilk yurt dışı ziyaretimi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yaparak bu geleneğimizi devam ettirmiş bulunuyoruz. Buradan da Azerbaycan'a geçeceğim, bu da bizim geleneğimizin bir diğer adımıdır. Bu gece Azerbaycan'dayım, orada görüşmelerimizi yapıp yarın Ankara'ya döneceğiz" ifadelerini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar'ın şahsında 3 Haziran'da düzenlenen Göreve Başlama Töreni'ne katılanlara teşekkür eden, Tatar çiftinin, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre'nin, Başbakan Ünal Üstel'in törende yer almasından duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün de şahsına, eşi Emine Erdoğan'a ve Türkiye heyetine gösterilen hüsnükabulden ötürü KKTC makamlarına şükranlarını sundu.

“KIBRIS MESELESİNDE TÜRK TARAFI HER ZAMAN YAPICI VE SONUÇ ODAKLI TUTUM BENİMSEMİŞTİR”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptıkları görüşmelerde, gündemlerindeki tüm konuları ayrıntılarıyla ele aldıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunların içerisinde şüphesiz ki elektrik sorunuyla ilgili Türkiye'den kablo yoluyla Kuzey Kıbrıs'a elektrik naklinin sağlanması en önemli adımımız olacaktır. Bununla artık Kuzey Kıbrıs'ta elektrik kesintileri gibi bir sorun kalmayacaktır. Kıbrıs meselesi ve Doğu Akdeniz'e ilişkin mevcut durumu değerlendirdik. Kıbrıs meselesinde Türk tarafı her zaman yapıcı ve sonuç odaklı tutum benimsemiştir. Ada'nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin haklı talepleri açık ve nettir. Kıbrıs Türkü asla azınlık olmamıştır, olmayacaktır. Bu gerçekleri görmezden gelenler, Ada'nın tek egemeni olma hayalleriyle avunmayı sürdürüyor. Bu kesimlere, artık saplantılarını bir kenara bırakmalarını ve Ada'nın gerçekleriyle yüzleşmelerini tavsiye ediyorum.”

“ADA'DAKİ KARDEŞLERİMİZİN HUZUR VE GÜVENLİĞİ BİZİM HUZUR VE GÜVENLİĞİMİZ DEMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Türklerinin gayretlerine rağmen yarım asırdan fazla bir süre, Rum tarafının uzlaşmaz ve maksimalist yaklaşımları nedeniyle heba edildi. Kimsenin bir 50 sene daha kaybetmeye tahammülü yoktur. Kıbrıs Türklerinin müktesep hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizler için olmazsa olmazdır. Müzakere masasına geri dönülecekse bunun yolu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin tanınmasından geçmektedir. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın Cenevre'deki son gayriresmî toplantıda ortaya koyduğu, bizim de desteklediğimiz gerçekçi ve sonuç odaklı vizyon esasen bundan ibarettir” diye ekledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar ile Kıbrıs meselesinin Doğu Akdeniz boyutunu da ele aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin hak ve çıkarlarını kararlılıkla savunmaya devam edeceğiz. Bu vesileyle Kıbrıs Adası ve etrafındaki hidrokarbon kaynaklarının hakça paylaşımı için Kıbrıs Türk tarafının sunduğu somut önerilerin hâlâ masada olduğunu hatırlatmak istiyorum. Doğu Akdeniz'i ilgilendiren konularda bölgesel konferans düzenlenmesi yönünde yaptığım öneri de maalesef karşılık bulmadı" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, atılan vizyoner adımların karşılıksız bırakıldığını belirterek, şunları kaydetti: "Buna rağmen garantör ülke olarak her zaman diyaloğa öncelik verdik. Ada'da ve bölgedeki dengelerin hilafına anlamsız silahlanma faaliyetlerine girişenler, bu teşebbüslerin getireceği riskleri iyice hesaplamalıdır. Ada'daki kardeşlerimizin huzur ve güvenliği bizim huzur ve güvenliğimiz demektir. Ana vatan olarak tüm imkân ve kabiliyetlerimizle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin yanındayız. Samimi çözüm çabalarına desteğimizi sürdürürken Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne yönelik katkılarımızı da devam ettireceğiz. Buradaki vatandaşlarımızın, Türkiye'deki vatandaşlarımızla eşit şartlarda kamudan sağlık hizmeti almasını sağlayacağız.”

“TÜRKİYE'DEN GETİRDİĞİMİZ SUYU, KISA SÜRE İÇERİSİNDE TARIMSAL SULAMA AMACIYLA ÜRETİCİLERİMİZİN İSTİFADESİNE SUNACAĞIZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Derinya Bölgesi'nde bin 192 sosyal konutun inşasına yakında başlıyoruz. Çift yönlü elektrik iletim kablosunun imalat ve döşenmesi önceliklerimiz arasındadır. Ulaşım alanında, Kuzey Kıbrıs'ta bugüne kadar toplam 630 kilometre ana yol yaptık. Toplam 62 kilometre uzunluğunda 5 ayrı yol projemizin inşası sürüyor. Türkiye'den getirdiğimiz suyu, kısa süre içerisinde tarımsal sulama amacıyla üreticilerimizin istifadesine sunacağız. Lefkoşa 500 yataklı Devlet Hastanesi'nin ihalesine de yakında çıkıyoruz. Buna dair çalışmaların eşgüdümünü yardımcım Cevdet Bey yürütecek. Bu düşüncelerle Sayın Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, tüm Kıbrıs Türkü kardeşlerime misafirperverlikleri için tekrar teşekkür ediyorum. Bugünkü toplantılarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ı, havalimanındaki eksikliklerin süratle giderilmesi için KKTC'ye göndereceğini de bildirerek, "20 Temmuz'da buraya inmeyi planlıyorum. 20 Temmuz'da görüşmek üzere sizlere iyi günler diliyorum" dedi.

KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR: “KIBRIS TÜRK HALKI EGEMENLİK HAKKIYLA, VAROLUŞ MÜCADELESİYLE HER ZAMAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE UYUM İÇERİSİNDEDİR”

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’da açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçimini kazanmasının ardından ilk ziyaretini KKTC'ye yapmasının önemini vurgulayarak, "Mazlum milletlere ve Türk dünyasına sahip çıkacak bir anlayışınızın bütün dünyaya bu mesajın verilmesiyle şu anda biz de umutlanıyoruz" diye konuştu.

"Sizlerin öncülüğünde son 21 yılda ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti büyük bir değişim ve dönüşüm gerçekleştirmiştir" ifadelerini kullanan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs'ta çok acılar çekildiğini ve çok badireler atlatıldığını hatırlattı.

Hâlen farklı oyunlarla ve entrikalarla ana vatan Türkiye ile KKTC arasında nifak tohumları sokulmaya çalışıldığını, KKTC'yi içeriden bölme ve Türkiye ile ilişkilerin gelişmesine engel olmaya çalışanlar olduğunu belirten KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "13'üncü Cumhurbaşkanı olarak aramızda bulunmanız bize güç vermektedir" diye konuştu.

Kıbrıs Türklerinin çok aşamalardan geçtiğini hatırlatan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, bölgede taraflar arasındaki ilk görüşmenin 3 Haziran 1968'de yapıldığını ancak bu görüşmelerin 55 yıl boşa çıktığını çünkü diğer tarafın eşitlik temelinde anlaşmaya inanmadığını söyledi.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Bizleri onların boyunduruğu ve esareti altından, bizleri adadan temizlemek için yapılan bütün girişimleri sayenizde, ana vatan desteğiyle, Türk Mukavemet Teşkilatı'nın buradaki şanlı direnişiyle o günleri hamdolsun hep atlattık. Şimdi gelinen noktada biz, sizlerin desteğiyle yeni siyaseti sonuna kadar sürdürmenin azim ve kararlılığı içindeyiz" ifadelerini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Mavi Vatan'da, Doğu Akdeniz'de küresel gelişmelere bağlı olarak jeostratejik ve jeopolitik açıdan Kıbrıs'ın öneminin hep belirtildiğine işaret ederek, "Şu anda gelinen noktada özellikle Ukrayna-Rusya savaşından sonra sizlerin liderliğinde, yine birtakım ciddi anlamda küresel dengelerin değişmeye başladığı bu noktada, Mavi Vatan ve KKTC'nin önemi o kadar da artmıştır diye değerlendiriyoruz" dedi.

Konuya ilişkin KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, "Dolayısıyla Mavi Vatan şu anda emin ellerdedir. Kıbrıs Türk halkı egemenlik hakkıyla, varoluş mücadelesiyle her zaman ana vatan Türkiye Cumhuriyeti'yle uyum içerisindedir" ifadesini kullandı.

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, müzakere süreçlerine ilişkin de, "Bizim arkamızda dünya devi bir Türkiye Cumhuriyeti var. Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nın söyledikleri var. Yeni siyaset, millî siyaset, egemen eşitlik temelinde ve eşit statü kabulüyle ancak bir müzakere durumu olabilir. Bu noktadan da geri dönüş asla olmamalı diye düşünüyorum. Kıbrıs'ın konjonktürü, jeostratejik ve jeopolitik Mavi Vatan'da şartlar da çok değişmiştir. Bölgesel dengelerin yanında küresel dengeler çok değişmiştir. KKTC'nin değeri ve statüsü de artmıştır" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamalarının ardından soruları cevapladı.

“BİZİM YOL HARİTAMIZ ZATEN BELLİ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son dönemde Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkilerde ılımlı bir hava bulunduğu, seçim zaferinin ardından tebrik için arayan liderlerden birinin de eski Yunanistan Başbakanı ve Yeni Demokrasi Partisi Lideri Kiryakos Miçotakis olduğunun hatırlatılmasının ardından, "Bu bağlamda baktığımızda yeni dönemde Doğu Akdeniz'deki, Ege'deki sorunların çözümüne ilişkin Türkiye'nin bir yol haritası olacak mı? Ankara-Atina hattında bir masa kurulursa Türkiye'nin bu masaya oturması için bir ön şartı olur mu?" sorusunu şöyle cebapladı: "Bizim yol haritamız zaten belli. Bu yol haritası btatar

arış üzerine endekslenmiştir. Zira bu denizlerde barıştan başka çıkış yolu yoktur ve barışı eğer engellemek isteyenler olursa o zaman farklı proje uygulamasına geçmek zorunda kalırız. Biz istiyoruz ki bu tür önümüze engeller çıkarılmasın ve Ege Denizi bir barış denizi olarak dünyaya mesajını versin."