Dünya genelinde yapımı süren 1.412 gigavat kapasiteli enerji projelerinin yüzde 67’si, temiz enerji kaynaklarına dayanıyor. Yenilenebilir ve nükleer enerji yatırımları, hem iklim değişikliğiyle mücadele hem de enerji arz güvenliğini sağlama hedefleri doğrultusunda giderek daha fazla tercih ediliyor. Düşük karbonlu enerji sistemleri, pek çok ülkenin enerji politikalarında stratejik öncelik olarak öne çıkıyor.
Global Energy Monitor verilerine göre, dünya genelindeki toplam kurulu enerji gücü 7.909 gigavat seviyesine ulaşmış durumda. Bu kapasitenin 2.143 gigavatı kömür, 2.135 gigavatı ise petrol ve doğal gaz projelerinden oluşuyor. Öte yandan, yenilenebilir enerji kaynakları arasında hidroelektrik 1.216 gigavat, rüzgar 1.000 gigavat, güneş enerjisi 925 bin megavat ile güçlü bir paya sahip.
Temiz Enerji Projelerinde Güneş ve Rüzgar Önde
Yapımı devam eden projeler arasında 946 bin 574 megavatlık kısmı temiz enerji kaynaklarına ait. Bu kapasitenin dağılımı şöyle:
-
Güneş enerjisi: 343.192 megavat
-
Hidroelektrik: 267.224 megavat
-
Rüzgar: 251.396 megavat
-
Nükleer: 74.925 megavat
-
Biyokütle: 7.957 megavat
-
Jeotermal: 1.880 megavat
Asya Temiz Enerjide Liderliğini Sürdürüyor
Yüksek enerji talebi ve çevresel politikaların etkisiyle Asya kıtası, yapımı süren temiz enerji projelerinde yüzde 82,6’lık paya sahip. Bölgede 782 bin 469 megavatlık temiz enerji kapasitesi inşa ediliyor. Asya’yı 74 bin 447 megavat ile Amerika kıtası takip ederken, Avrupa’da ise 51 bin 85 megavatlık yenilenebilir ve nükleer projeler yürütülüyor. Afrika’da bu rakam 30 bin 318 megavat, Okyanusya’da ise 8 bin 256 megavat olarak kaydedildi.
Küresel enerji dönüşümünde yenilenebilir enerji projeleri önemli bir yer tutarken, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi yatırımları, enerji arzının sürdürülebilirliği açısından ön plana çıkıyor.