Kökleri Şehit Kanıyla Sulanan Onurlu Direnişin Adı: Koruculuk
Bu kahramanlık destanını lekelemeye çalışanlar, bilmelidir ki; Güvenlik Koruculuğu, İmralı canisi ve onun siyasi uzantıları başta olmak üzere, bu vatanın birliğine düşmanlık besleyenlerin kirli ağızlarına almayacakları kadar tertemiz bir mazisi ve onurlu bir geçmişi olan, şanlı bir camiadır!
Bu sistem, bu milletin bağrından çıkmış, 1850 vatan evladını şehit vermiş, 3000'den fazla kahraman gazi yetiştirmiş, Devletine ve Milletine sadakati canıyla ödemiş bir fedakârlık abidesidir.
Koruculuk; sadece bir ekonomik istihdam modeli değil, vatan savunmasının cephe hattıdır!
Hain Dayatmaya Geçit Yok!
Tarih boyunca, Çözüm Süreci ya da Terörsüz Türkiye gibi umut vaat eden süreçler gündeme geldiğinde, ilk hedefe konulanın bu kahraman yapı olması, akıllarda şüphe, gönüllerde acı bırakmaktadır. Koruculuğun kaldırılması yönündeki her bir söylem, birliğimize yönelik hainliktir, alçaklıktır ve ardında büyük bir art niyet barındırmaktadır.
Bizler, bu sistemin kurulmasının da kaldırılmasının da yegâne sahibinin Yüce Devletimiz olduğunu bilmekteyiz. Ancak, İmralı’dan ya da bölücü siyasetin temsilcilerinden gelen herhangi bir dayatma ile bu konunun tartışmaya açılmasına, bu kahramanların itibarının zedelenmesine kesinlikle izin vermeyeceğiz!
Can Güvenliği ve İtibarımız Kırmızı Çizgimizdir!
Devletimiz, şayet Koruculuk sistemine olan ihtiyacın azaldığı kanaatine varırsa, bu birimlerin mensuplarının mağdur edilmeyeceği, farklı kamu kurumlarında mutlaka istihdam edileceği çözümler masaya yatırılabilir.
Ancak unutulmamalıdır ki; Güvenlik Korucularımız ve aileleri için mesele, yalnızca ekonomik bir boyut taşımamaktadır. Yıllardır terör örgütlerine karşı dimdik duran bu fedakâr insanlar, ellerindeki silahın alınmasıyla, terör örgütü sempatizanlarına ve onlara düşmanlık besleyen çevrelere karşı savunmasız bırakılacaktır. Can güvenlikleri sorunu, çözülmeden atılacak her adım, bu kahramanları sırtından bıçaklamakla eş değerdir.
Devletimize Güvenimiz Tam, Talebimiz Net…
Devletimizin ve ilgili birimlerinin, böylesine büyük vebali olan bir yanlışa imza atmayacağına olan inancımız tamdır! Bizler, AŞAV olarak, aileleriyle birlikte 1,5 milyonu temsil eden bu kahraman camianın haklarını, hukukunu ve onurunu savunmayı en başta gelen görevimiz addediyoruz.
Kahraman Güvenlik Korucularımızın yalnız olmadığını, arkalarında Vatansever Milletin ve Devletine sadık sivil toplum kuruluşlarının bulunduğunu bir kez daha haykırıyoruz!
Devletimizden beklentimiz; bu haksız tartışmalara bir an önce son vermesi, Korucularımızın itibarını koruması ve geleceğe yönelik güvencelerini sağlayacak somut adımları atmasıdır.
