Bursaspor, Bursa’nın en köklü ve en tanınan değerlerinden biri olmasına rağmen, iş dünyasından beklediği desteği alamıyor. Şehrin marka değerini yurt içinde ve yurt dışında yıllarca başarıyla temsil eden kulüp, bugün ağır borç yükü altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadelede en çok ihtiyaç duyduğu unsur ise şehrin ekonomik gücünden faydalanarak ayağa kalkmak. Ancak yüzlerce hatta binlerce işletmenin faaliyet gösterdiği Bursa’da, bu kulübe omuz veren firmaların sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Bursaspor Başkanı Enes Çelik’in önderliğinde başlatılan borçla mücadele süreci ve yeniden yapılanma adımları, kentteki birçok kurum tarafından görmezden geliniyor. Şehirde otomotiv, tekstil, turizm, gıda, teknoloji ve inşaat gibi onlarca sektörde faaliyet gösteren firmalar, reklam ve sponsorluk bütçelerine sahip olmalarına rağmen Bursaspor’a herhangi bir katkı sunmuyor. Bu durum sadece kulüp yönetimini değil, taraftarları ve kamuoyunu da ciddi biçimde rahatsız ediyor.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde hayata geçirilen Bursaray istasyonlarının isim haklarının Bursaspor’a devredilmesi projesi kapsamında 39 istasyondan yalnızca 7’sine sponsorluk alınabildi. Geriye kalan 32 istasyon için hiçbir işletmenin adım atmaması, “bu şehirde reklam için daha iyi bir alan mı var” sorusunu gündeme getiriyor. Aynı zamanda şehirdeki bazı işletmelerin İstanbul kulüplerine sponsorluk yapması, Bursa halkı tarafından ciddi anlamda sorgulanıyor.
Bursa’nın iş dünyası bu ilgisizliğiyle şehrin en büyük markasını yalnız bırakırken, Bursaspor’un bugün forma sponsoru dahi olmadan sahaya çıkmak zorunda kalması, kamuoyunda büyük bir tepki oluşturuyor. 4 milyon nüfusu, dev sanayi bölgeleri ve milyarlarca dolarlık ticaret hacmiyle Türkiye’nin en büyük ekonomilerinden birine sahip olan bir şehirde futbol kulübünün bu denli sahipsiz kalması büyük bir çelişki olarak görülüyor.
Bursaspor’a destek olunmaması sadece ekonomik değil, aynı zamanda duygusal bir kopuşu da beraberinde getiriyor. Şehrin çocukları başka takımları tutmaya başlıyor, aidiyet duygusu azalıyor. Bu süreçte medya temsilcilerinin ve taraftar gruplarının daha organize şekilde baskı kurması gerektiği vurgulanıyor. Şu an medyada bu konuyu düzenli olarak dile getiren isim sayısı yok denecek kadar az.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in sürece daha aktif şekilde müdahil olması, firmalara yön göstermesi bekleniyor. Başkanın teşvikiyle firmaların Bursaspor’a reklam desteği vermesinin önünün açılabileceği düşünülüyor. Başkan Enes Çelik’in de belirttiği gibi her şey bitmiş değil; bugüne kadar borcun bir kısmı ödendi ancak halen 1 milyon liralık açık bulunuyor ve bu tutarın şehir desteği olmadan kapatılması mümkün değil.
Bu noktada Bursa iş dünyası ya bu tabloyu tersine çevirecek ve tarihe sorumluluk alanlar olarak geçecek ya da bu ayıbın bir parçası olarak anılmayı kabul edecek. Karar onların. Ama unutulmamalı ki Bursaspor bu şehrin adını taşıyor ve bu şehirden başka da kimsesi yok.
