Ancak, bu özel günlerin ardından sessizliğe gömülen sorunlar, özel gereksinimli bireylerin ve ailelerinin hayatında tüm ağırlığıyla devam ediyor.
Bu konuda yıllardır sahada aktif rol üstlenen sivil toplum temsilcisi Canan Cihan, yerel yönetimlerin ve karar vericilerin günübirlik etkinliklerle sorunu geçiştirmeye çalıştığını vurguladı.
“Ülke gündeminde derin ve ağır sorunlar varken, otizmi fazla meşgul etmeyin, şehrin tek sorunu bu mu diyerek önemsizleştirmeye çalışan bakış açısı artık değişmelidir. Kendini ifade edemeyen ve sayısı her geçen gün artan otizmli bireylerin sorunları, adeta kartopu gibi büyüyor,” diyen Cihan, toplumun tamamını etkileyen bir beka sorununa dikkat çekti.
Otizm oranının günümüzde 31 çocuktan 1’ine kadar düştüğünü belirten Cihan, “30 yıl sonrasını bir düşünün. Her ailede bir çocuk, bir torun, bir kuzen otizmli olabilir. Bu sadece bireysel bir mesele değil; ulusal bir planlama, bir devlet politikası gerektirir,” dedi.
Sempozyum, piknik, yemek ve eğlence gibi tek seferlik etkinliklerin çözüm değil, sadece günü kurtarma çabası olduğunu vurgulayan Canan Cihan, şu çağrıda bulundu:
“Devlet, sürdürülebilir ve sistematik bir otizm politikası üretmelidir. Biz yıllarını bu işe adamış sivil toplum kuruluşları olarak deneyimimizi, bilgimizi karşılıksız sunmaya hazırız. Otizm merkezleri, gündüzlü-yatılı bakım evleri, mola evleri gibi hizmetler planlanırken, gerçek ihtiyacı bilen bizlere ve özellikle de biz kadınlara danışın!”
“Biz buradayız!” diyerek sözlerini noktalayan Canan Cihan, karar vericilere samimi bir iş birliği çağrısı yaptı ve engelli bireyler için sadece farkındalık değil, gerçek çözüm üretilmesini istedi.
