Arnavutköy’de Silahlı Kavga: 1 Kişi Yaralandı, 4 Araç Kurşunlandı
Arnavutköy’de Silahlı Kavga: 1 Kişi Yaralandı, 4 Araç Kurşunlandı
İçeriği Görüntüle

Türkiye, Avrupa Birliği, ABD ve İngiltere’nin terör örgütü listesinde bulunan PKK (Kürdistan İşçi Partisi), 27 Kasım 1978’de Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Fis Köyü'nde düzenlenen bir toplantıyla kuruldu. Kuruluş toplantısında Abdullah Öcalan’ın yanı sıra Cemil Bayık, Duran Kalkan, Ali Haydar Kaytan, Mazlum Doğan ve Mehmet Hayri Durmuş’un da yer aldığı 21 kişi yer aldı. Kuruluş ideolojisi sosyalizm ekseninde şekillenen örgüt, Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı Kürt ulusal kurtuluş mücadelesi başlattığını ilan etti.

Kuruluş sürecinde yer alanlar arasında yalnızca iki kadın vardı: Kesire Yıldırım Öcalan ve Sakine Cansız. 1980’lerin başında tutuklanan birçok kurucu üyenin cezaevinde maruz kaldığı kötü muamele, örgütün propagandasında sembolik bir yer edindi. Mazlum Doğan’ın 1982 yılında işkenceye karşı yaşamına son vermesi ve Hayri Durmuş’un ölüm orucunda hayatını kaybetmesi, örgüt içi efsaneleşmenin temel taşları haline geldi.

Sürgün ve Bekaa Vadisi Yılları

Öcalan

1979 yılında Türkiye’den ayrılan Abdullah Öcalan, Suriye’ye geçerek buradaki Kürt topluluklarla doğrudan temas kurdu. PKK, Suriye'nin desteğiyle Lübnan’ın Bekaa Vadisi’nde üslenerek silahlı eğitime başladı. Filistinli gruplardan ideolojik ve askeri destek alan örgüt, 12 Eylül 1980 darbesinin ardından güç kazandı. 15 Ağustos 1984’te Siirt Eruh ve Hakkari Çukurca’da gerçekleştirilen saldırılarla Türkiye’ye karşı silahlı mücadelenin resmen başladığı duyuruldu.

1990’lı Yıllar: Yoğun Çatışma ve Ateşkes Girişimleri

PKK, 1986 yılında HRK’nın yerine ARGK (Kürdistan Halk Kurtuluş Ordusu)’yu kurdu ve silahlı eylemlerini artırarak sürdürdü. 1993’te dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın barış çağrısı ve siyasi reform planları çerçevesinde Öcalan ateşkes ilan etti. Ancak Özal’ın beklenmedik ölümü ve kısa bir süre sonra Elazığ-Bingöl karayolunda 33 askerin infaz edilmesi, ateşkesin sonunu getirdi. Başbağlar Katliamı ise sivilleri hedef alan eylemlerin sembollerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Çiller Dönemi ve Düşük Yoğunluklu Savaş Stratejisi

1993 sonrası başbakan olan Tansu Çiller, PKK’ya karşı askeri çözümleri önceliklendirdi. "Düşük Yoğunluklu Savaş" politikası kapsamında binlerce köy ve mezra boşaltıldı, Kürt illerinde yoğun operasyonlar düzenlendi. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre bu dönemde on binlerce kişi işkenceye maruz kaldı, kayboldu veya faili meçhul cinayetlere kurban gitti. Türkiye aynı zamanda Irak'ın kuzeyine sınır ötesi operasyonlar düzenlemeye başladı.

Turgut Özal

1999–2004: Öcalan’ın Yakalanması ve Yeniden Yapılanma

15 Şubat 1999’da Kenya’nın başkenti Nairobi’de yakalanan Öcalan, Türkiye’ye getirildi ve yargılama süreci sonunda ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Bu gelişmenin ardından PKK 1999’da ateşkes ilan etti, silahlı güçlerini Türkiye dışına çekti. 2002 yılında KADEK (Kürdistan Demokratik Özgürlük Kongresi) adını alan örgüt, ardından Kongra-Gel olarak yeniden yapılandı. Ancak 1 Haziran 2004’te ateşkesin sona erdiği ilan edildi ve çatışmalar yeniden başladı.

2005 Sonrası Dönüşüm: KCK ve Suriye’deki Uzantılar

2005 yılında, PKK’nın çatı yapısı olarak tarif edilen KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) kuruldu. Aynı yıl örgüt, PKK ismini yeniden benimsedi. Türkiye’nin birçok kentinde düzenlenen bombalı saldırılar örgütün şehirlerdeki varlığını artırdı. 2007’deki Dağlıca saldırısı bu dönemin en dikkat çeken olaylarından biri oldu.

Bu süreçte Suriye’de PYD (Demokratik Birlik Partisi) kuruldu. Türkiye, PYD ve onun silahlı kanadı YPG’yi PKK’nın uzantısı olarak değerlendirirken; ABD ve Avrupa ülkeleri bu yapılanmaları DEAŞ’a karşı müttefik olarak benimsedi. YPG'nin Suriye'deki yükselişi Türkiye’nin güvenlik politikasında yeni kırılmalara neden oldu.

Çözüm Süreci ve Dolmabahçe Mutabakatı

2009 yılında başlatılan demokratik açılım süreci, 2012 itibarıyla "çözüm süreci" adıyla somutlaşmaya başladı. İmralı ile doğrudan görüşmeler yapıldı, 2013 Nevruz’unda Öcalan'ın silahsızlanma çağrısı Diyarbakır’da kamuoyuna duyuruldu. 2015’e kadar süren bu süreçte çatışmasızlık ortamı büyük ölçüde sağlandı. Ancak Dolmabahçe mutabakatı sonrası siyasi gerilimler, sürecin sürdürülebilirliğini zedeledi.

Çözüm Sürecinin Sona Ermesi ve Şehir Savaşları

2015 yılının yaz aylarında çatışmalar yeniden tırmandı. KCK, öz yönetim ilanlarını duyurdu, hendekler kazıldı, barikatlar kuruldu. Bu gelişmelere karşılık hükümet güvenlik operasyonlarını başlattı. Cizre, Sur, Nusaybin gibi ilçelerde ağır çatışmalar yaşandı. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre sivillerin de aralarında olduğu yüzlerce kişi yaşamını yitirdi.

2020’ler ve Öcalan’a Umut Hakkı Tartışmaları

2024 yılı itibarıyla Devlet Bahçeli’nin "umut hakkı" çağrısıyla gündeme gelen yeni süreçte, Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeler yeniden kamuoyuna yansıdı. DEM Parti heyeti İmralı’yı ziyaret etti. 27 Şubat 2025’te Öcalan, PKK’ya silah bırakma ve kendini feshetme çağrısında bulundu. Bu çağrı doğrultusunda örgüt, 1 Mart’ta ateşkes ilan etti.

2025’te Fesih Kararı

PKK, 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde gerçekleştirdiği 12. kongresinde, örgütsel yapısını feshettiğini ve silahlı mücadeleye son verdiğini açıkladı. Yapılan resmi açıklamada, "pratikleşme süreci Abdullah Öcalan tarafından yönetilmek üzere" tüm faaliyetlerin sonlandırıldığı bildirildi. Bu gelişme, 46 yılı aşkın süredir süren silahlı mücadelenin kurumsal olarak son bulduğunu ilan etti.