Yaz Aylarında Gıda Tüketimine Dikkat: Bu Ürünler Hayati Tehlike Taşıyabilir
Yaz Aylarında Gıda Tüketimine Dikkat: Bu Ürünler Hayati Tehlike Taşıyabilir
İçeriği Görüntüle

Yaz aylarında sokakların en çok tüketilen lezzetlerinden biri olan süt mısır, özellikle yüksek fruktozlu mısır şurubunun zararlarına dair araştırmalarla birlikte yeniden gündeme geldi. Ancak uzmanlara göre taze mısır ile işlenmiş mısır ürünlerini aynı kefeye koymak doğru değil. Michigan Üniversitesi’nden Dr. Ana Baylin, The New York Times’a verdiği demeçte mısırın faydalı bir sebze olduğunu belirterek, taze haliyle tüketildiğinde sağlığa birçok açıdan katkı sağladığını ifade etti.

Cornell Üniversitesi’nden Dr. Rui Hai Liu ise mısırın içerdiği lifler sayesinde sindirimi kolaylaştırdığını, özellikle koçan ve dış zardaki çözünmeyen liflerin bağırsak hareketlerini düzenlediğini aktardı. Ohio State Üniversitesi Kapsamlı Kanser Merkezi’nde görevli diyetisyen Candice Schreiber da çözünmeyen liflerin dışkıyı zenginleştirip kabızlığa iyi geldiğini ve kolon kanseri riskini azaltabileceğini vurguladı. Uzmanlar ayrıca yeterli lif alımının diyabet ve koroner kalp hastalığı riskini de düşürdüğünü ifade etti.

Mısırın bir diğer özelliği ise iyi bir enerji kaynağı olması. Henüz taneleri yumuşakken hasat edilen taze mısır, nişastalı sebzeler sınıfında yer alıyor. 1 su bardağı taze mısır yaklaşık 27 gram karbonhidrat ve 125 kalori içeriyor. Dr. Baylin, bu karbonhidratların işlenmiş gıdalardan değil, doğal kaynaklardan alınmasının daha sağlıklı olduğunu belirtiyor. Ayrıca mısırın içerdiği dirençli nişasta, bağırsak mikrobiyomunu destekleyerek kan şekerinin dengelenmesine yardımcı oluyor.

Süt mısırın tek bir vitamin ya da mineral açısından öne çıkmadığını, ancak bileşimindeki A ve C vitamini, lütein, zeaksantin ve magnezyum gibi mikrobesinlerin birlikte vücut sağlığını desteklediği bildiriliyor. Bu mikrobesinler, kemik, göz ve bağışıklık sistemi sağlığında önemli rol oynarken, kalp dostu magnezyum sayesinde kalp hastalıkları riskinin de azalmasına katkı sağlıyor.

Taze, dondurulmuş ya da konserve mısırın besin değeri açısından benzer içeriklere sahip olduğu belirtiliyor. Ancak konserve ürünlerde sodyum miktarına dikkat edilmesi gerektiği, mümkünse düşük sodyumlu ürünlerin tercih edilmesi veya tüketmeden önce mısırların sudan geçirilmesi öneriliyor. Uzmanlar ayrıca haşlama yerine buharda ya da ızgarada pişirme yöntemlerinin tercih edilmesini, böylece vitamin kaybının önüne geçilebileceğini ifade ediyor. Dr. Baylin, süt mısırın organik olmasının şart olmadığını, kabuklarının doğal koruma sağladığını dile getiriyor.

Sonuç olarak araştırmalar, yüksek fruktozlu mısır şurubu gibi işlenmiş ürünlerin sağlık açısından riskli olduğunu ortaya koyarken, taze süt mısır bu grubun dışında tutuluyor. Dengeli tüketildiğinde süt mısır, hem lezzetli hem de besleyici bir yaz gıdası olarak öne çıkıyor.