Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sivrisinek kaynaklı chikungunya virüsü nedeniyle küresel ölçekte ciddi bir salgın riski yaşandığını açıkladı. DSÖ’nün Cenevre Ofisi’nde yapılan basın açıklamasında, virüsün halihazırda 119 ülkede dolaşımda olduğu ve dünya nüfusunun yaklaşık 5,6 milyarlık bir kesiminin risk altında bulunduğu bildirildi. Türkiye’nin de tehdit altındaki ülkeler arasında yer aldığı belirtildi.
DSÖ tropikal hastalıklar uzmanı Diana Rojas Alvarez, chikungunya virüsünün kamuoyunda yeterince tanınmadığını ancak ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini ifade etti. Virüs; yüksek ateş, cilt döküntüsü ve uzun süren şiddetli eklem ağrılarıyla kendini gösteriyor. Hastaların önemli bir kısmında bu ağrılar kalıcı fiziksel sorunlara dönüşebiliyor. Bazı vakalarda eklem rahatsızlıklarının aylar, hatta yıllar sürdüğü rapor ediliyor.
DSÖ, virüsün yayılma biçiminin 2004-2005 yıllarında Hint Okyanusu adalarında yaşanan büyük chikungunya salgınıyla benzerlik gösterdiğini duyurdu. O dönem Reunion ve Mauritius gibi adalarda halkın üçte biri enfekte olmuştu. Günümüzde de benzer şekilde Reunion Adası’nda yaygın bir bulaş yaşandığı, Madagaskar, Somali ve Kenya gibi ülkelerde de yeni vakaların görüldüğü kaydedildi.
2024 yılı itibarıyla Hindistan’da artan chikungunya vakaları, Güney Asya genelinde de yayılımı hızlandırdı. Sri Lanka ve Bangladeş’te vaka sayıları artarken, Avrupa’da da Fransa ve İtalya’da yerel bulaşlar ve şüpheli vakalar bildirildi. DSÖ, salgının kontrol altına alınmaması halinde dünya genelinde toplumsal bağışıklığın düşük olması nedeniyle nüfusun %75’ine kadarının etkilenebileceği uyarısında bulundu.
Chikungunya’ya karşı henüz onaylanmış bir aşı ya da spesifik tedavi bulunmuyor. Virüs, en çok sabah ve akşam saatlerinde aktif olan Aedes aegypti ve Aedes albopictus (kaplan sivrisineği) türü sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşıyor. Özellikle iklim değişikliği nedeniyle bu türlerin daha kuzey enlemlerde de görülmeye başlaması, Avrupa ve Türkiye gibi ülkelerde de risk seviyesini artırıyor.
DSÖ, halk sağlığı açısından salgınla mücadelede erken müdahalenin önemine dikkat çekerek sivrisineklerle mücadele kapsamında kişisel önlemler alınmasını önerdi. Bunlar arasında; sivrisinek kovucu kullanımı, su birikintilerinin önlenmesi ve dış mekânlarda koruyucu giyinme gibi tedbirler yer alıyor.
Türkiye’de chikungunya virüsü resmi olarak bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almıyor. Ancak Sağlık Bakanlığı tarafından gözetim altında tutulan arbovirüsler kapsamında değerlendiriliyor. Aedes albopictus türü sivrisineklerin son yıllarda Karadeniz ve Marmara bölgelerinde görülmesi, yerel bulaş ihtimalini artırıyor. Seyahat öyküsü bulunan kişilerde zaman zaman chikungunya vakalarına rastlanabiliyor.