İşte İslam tarihinin dönüm noktalarından biri olan ezanın ortaya çıkışı ve ilk ezanı okuyan sahabi hakkında bilgiler.
Ezanın Ortaya Çıkış Hikayesi
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), Müslümanları namaza davet etme şekli konusunda ashabıyla istişare ediyordu. Yahudilerin borusu, Hristiyanların çanı gibi davet yöntemleri teklif edildiğinde, Peygamberimiz bunları İslam'ın ruhuna uygun bulmadı.
Bu arayış devam ederken, Allah Resulü'nün kaygısıyla dertlenen Abdullah bin Zeyd (r.a.) rüyasında ezanı gördü. Rüyasında kendisine ezanın sözleri ve okunuşu öğretilmişti. Heyecanla Peygamber Efendimiz'e gelerek rüyasını anlattı. Tam o sırada Hz. Ömer (r.a.) de benzer bir rüya gördüğünü söyleyince, Peygamberimiz bu durumu vahiy olarak kabul etti.
İlk Ezanı Okuyan Sahabi
Peygamber Efendimiz, rüyayı dinledikten sonra Bilal-i Habeşi'ye yönelerek, "Ey Bilal, kalk ve Abdullah bin Zeyd'in söylediklerini tatbik et!" buyurdu. Böylece İslam tarihinin ilk ezanı, sesi gür ve etkileyici olan Bilal-i Habeşi (r.a.) tarafından okundu. Ezanın okunuşuyla birlikte Medine'nin dört bir yanından müminler, büyük bir neşe içinde mescide koşmaya başladılar.
Ezanın Fazileti
Ezan, İslam'ın temel inançlarını veciz bir şekilde özetler ve Müslümanları günde beş vakit namaza çağırır. Peygamber Efendimiz, ezanın faziletleri hakkında pek çok hadis-i şerif buyurmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:
-
Ezan esnasında yapılan dualar reddedilmez.
-
İnsanlar, ezanın ve ilk safta namaz kılmanın sevabını bilselerdi, bu ibadetler için kura çekerlerdi.
-
Ezan okunduğunda şeytanın vesvese veremeyeceği kadar uzaklaştığı belirtilmiştir.
Ezan, hem sâdık bir rüya hem de ilahi bir vahiy ile sabit olduğundan, Müslümanlar için kutsal bir davet niteliği taşımaktadır.
