1. İşlere Neden Eûzü Besmele Çekerek Başlarız?

Müslümanlar, hayırlı ve meşru her işe başlarken eûzü besmele çekerek ve Allah'ın (c.c.) adını anarak O'na sığınırlar. Bunun temel sebepleri şunlardır:

  • Allah'a Sığınma: "Eûzü billahi mineşşeytânirracîm" (Kovulmuş Şeytan'dan Allah'a sığınırım) diyerek, yapılacak işe şerrin ve kötü niyetin karışmasını engellemek için Allah'ın korumasına sığınmak.

  • İşin Bereketi: "Bismillâhirrahmânirrahîm" (Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla) diyerek, o işe Allah'ın izni ve bereketiyle başlamak ve işi O'nun rızasına uygun hale getirmek.

  • Hayırlı İş Vurgusu: Besmele, hayırlı işlerin anahtarıdır. Müslüman şer (kötü) iş yapmayacağı için, her işe besmele çekmek, o işin hayır ve iyilik için yapıldığını teyit eder.

2. Yüce Allah’a (c.c.) Neden Şükretmeliyiz?

Yüce Allah'a şükretmek, hem dinî bir gereklilik hem de ahlaki bir vecibedir, çünkü:

  • Sayısız Nimetler: Üzerimizde bulunan hayat, rızık, sağlık, akıl, aile, mal, mülk, imkân ve fırsat gibi sayısız maddî ve manevî nimetlerin tamamı Allah'tandır. Bu nimetlerin idrakinde olmak şükrü gerektirir.

  • Manevi Nimetler: Müslüman olarak yaşamak, bir vatana sahip olmak gibi manevi değerler de başlı başına şükür sebepleridir.

  • Sorumluluk: Şükür, verilen nimetlerin farkında olmak ve bu nimetleri Allah'ın rızasına uygun kullanma sorumluluğunu ifade eder.

3. Selamlaşmanın İnsan İlişkilerine Katkıları

Selamlaşmak, insan ilişkilerinin temelini oluşturan, derin anlam taşıyan ve pozitif etkiler sağlayan bir davranıştır:

  • İyi Niyet Göstergesi: Selam vermek, sıcakkanlılığı, samimiyeti ve içtenliği ifade eder. Selam veren kişi, zararsız, iyi niyetli ve konuşmaya açık bir kimse olarak algılanır.

  • Güven ve Huzur: Selam, "Benden sana zarar gelmez, huzur içinde ol" (Selamet) anlamına gelir. Bu, insanlar arasında güven ve barış ortamının oluşmasına zemin hazırlar.

  • Sosyal Bağ: Selam, kültürel ve dinî bir gelenek olarak insanlığın gereği kabul edilir; kimsenin selamının alınmaması veya reddedilmesi, sosyal ilişkilerde hoş karşılanmaz.

4. Güzel Söz ve Davranışlarda Bulunmanın Önemi

İSLAM'DA SELAMLAŞMANIN ÖNEMİ: HÜKMÜ NEDİR, NASIL VERİLİR?
İSLAM'DA SELAMLAŞMANIN ÖNEMİ: HÜKMÜ NEDİR, NASIL VERİLİR?
İçeriği Görüntüle

Güzel söz söylemek ve güzel davranışlarda bulunmak, hem bireysel hem de toplumsal huzur için hayati öneme sahiptir:

  • Toplumsal Uyum: Toplumda birlik ve beraberliğin, barış ve huzur ortamının sağlanması, güven ve adaletin tesisi, güzel ahlakla mümkündür.

  • İlişkilerin Temeli: Arkadaşlıklar, dostluklar, aile ve akraba ilişkileri ile komşuluklar gibi tüm sosyal bağlar, temelini güzel söz ve davranışlardan alır. Bu pozitif tutumlar, ilişkileri güçlendirir ve sürdürülmesini sağlar.

5. Sevap ve Günah Olan Davranış Örnekleri

Sevap Olan Davranışlar Günah Olan Davranışlar
Tebessüm etmek (Sadaka yerine geçer). Kötü söz kullanmak (Haramdır).
Sadaka vermek (Maddi/manevi yardım). Dedikodu ve gıybet etmek (Kul hakkına girer).
Anne ve baba sözü dinlemek (İtaat etmek). Başkasının hakkına girmek (Zulüm).

6. Salat-ü Selam Kavramı Hakkında Bilgi

Salat-ü selam, günlük ibadet ve duaların önemli bir parçasıdır ve Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e (a.s.) saygı ve bağlılığın ifadesidir.

  • Anlamı:

    • Salat (Destek): Fiilî (sünneti yaşama) ve kavlî (sözlü dua) destek.

    • Selam (Esenlik/Barış): Huzur ve esenlik dilemek.

  • İçeriği: Peygamberimize, ailesine ve ashabına dua etmek, onları anmak ve selam göndermek anlamına gelir.

  • Meydana Gelişi:

    1. Fiilî (Davranışsal) Destek: Peygamberimizin sünnetini yaşamak ve tatbik etmek.

    2. Kavlî (Sözlü) Destek: Salavat getirerek O'nu anmak ve selam göndermek.

  • Salat-ü selam getirmek, dinî açıdan çok büyük sevaplar kazandıran mübarek bir ameldir.

7. Sübhâneke Duasında Söz Edilen Konu

Sübhâneke duası, adından da anlaşılacağı üzere, Allah'ı (c.c.) noksan sıfatlardan tenzih eden ve O'nu yücelten bir duadır.

  • Ana Tema: Allah'ı (c.c.) tesbih etmek, tenzih etmek (her türlü eksiklikten uzak tutmak) ve O'na hamd etmek (övgü sunmak) ve tevekkül etmektir.

  • Yeri: Namazların özellikle ilk rekâtında iftitah tekbirinden sonra okunan ve ibadetin manevi başlangıcını oluşturan önemli bir duadır.