Milletvekili Kani Torun; “Anladığım kadarıyla bu olay sonrası ciddi bir hukuk diplomasisi mağdur esnaf tarafından başlatılmış. Biri fabrika diğerleri yarım asırlık esnafımızın yarı devlet kurumu olan bir müessese tarafından “Helallik” dahi istenilmeden iş yerlerinin boşaltılmak istenmesini doğru bulmuyorum. Hele ki; bu yapılan ve kağıt üstünde yasallaştırılan işlemlerin birde hekim olarak pandemi döneminde vatandaş can derdine düşmüşken uygun görmüyorum. Yapılan iş kağıt üstünde tamamen yasal olabilir ama ne vicdani nede ahlaki. Bu işlemler hukuk itirazlarına rağmen sürerken birde üstüne üstlük 3 mağdur esnafımızın yaşadıkları stres nedeniyle hayatlarını kaybetmesine daha çok üzüldüm. İş yerinden çıkmak istemeyen esnaf kardeşimizin bir pazar gecesi operasyonuyla elektriğini keserek tahliye işinin başlatılması daha da vahimdir. Fabrika sahibinin tüm ana kademelerinin olduğu can damarı bahçesi de bu kamulaştırmada nasibini almış. Bu işletmeciler ekmek kazanmak için çıktıkları bu kutsi yolda KOSAB idarecilerinin verdiği mevlada gülünçtür. 76 milyon toplam bedele karşılık 12 milyon lira bankaya yatırılmış olması ülkede tüccar zihniyetinin kokuşmuşluğuna işaret ediyor. Konuyu takip edeceğim ilgili Bakanlık ile temasa geçerek ayrıntıları öğreneceğim. Kamulaştırma kararında mutlaka bir sebep gösterilir ve gerekçesi evraklara ve zabıtlara geçirilir. Bu işlemde ibare bulunmaması gayenin aslında farklı bir noktaya işaret ettiğini gösteriyor. TBMM’de konuyu gündeme getireceğim.” dedi.

Editör: Erdal ŞAHAN