İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’ne yönelik sürdürülen kara harekâtı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda Netanyahu, "Gazze Şeridi’nin tamamını kontrol altına alacağız" diyerek operasyonların süreceğini belirtti. İsrail’in kara saldırıları hem kuzey hem de güneyde yoğunlaşırken, "Gideon’un Savaş Arabaları Operasyonu" olarak adlandırılan bu harekâtın, bölgede kalıcı bir kontrol hedeflediği bildiriliyor.
“Vazgeçmeyeceğiz” Mesajı
Netanyahu açıklamasında, "Çatışmalar yoğun ve ilerleme kaydediyoruz. Vazgeçmeyeceğiz, durdurulamayacak şekilde hareket etmeliyiz" ifadelerini kullanarak İsrail ordusunun sahadaki kararlılığına dikkat çekti. İsrail'in bu açıklaması, Gazze'de daha kapsamlı bir askeri varlığın sinyali olarak değerlendiriliyor.
İsrail'den Hamas’a Yeni Ateşkes Teklifi İddiası
İsrail medyasına yansıyan haberlere göre, İsrail yönetimi Hamas’a kapsamlı bir ateşkes teklifi sundu. İddiaya göre İsrail, hayatta kalan esirlerin yarısının serbest bırakılması karşılığında, 100'den fazla ömür boyu hapis cezası alan Filistinli mahkumu serbest bırakmayı teklif etti. Ayrıca, hayatını kaybeden esirlerin cenazelerinin teslimi karşılığında, 7 Ekim 2023’ten sonra tutuklanan 1.000'den fazla Filistinli mahkûmun da serbest bırakılması önerildi.
ABD’den 60 Günlük Ateşkes Önerisi
ABD basınında yer alan bilgilere göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff aracılığıyla hem İsrail’e hem de Hamas’a 40 ila 60 günlük bir ateşkes teklif edildi. Bu ateşkesin, daha geniş çaplı ve kalıcı bir barış anlaşmasına giden yolda ilk adım olabileceği belirtiliyor. Netanyahu’nun bu öneriye olumlu baktığı, Hamas’ın ise ateşkes sonrası saldırıların tamamen duracağına dair garanti istediği ifade ediliyor.
Gelişmeler Yakından Takip Ediliyor
Gazze'deki çatışmaların gidişatı, sunulan ateşkes önerilerinin kabul edilip edilmeyeceği, hem bölgesel hem de küresel düzeyde yakından izleniyor. İsrail’in kara operasyonlarını yoğunlaştırması ve aynı anda müzakere teklifleri gelmesi, sürecin çift yönlü baskı ve diplomasiyle sürdüğünü gösteriyor.