Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Ukrayna ile barış görüşmeleri için son derece güçlü bir heyet görevlendirdi. Açıklanan heyet listesi, Rusya’nın bu diplomatik sürece verdiği önemi açıkça ortaya koyuyor. Heyetin başında Kremlin danışmanı Vladimir Medinsky yer alırken, askeri istihbarat başkanı Igor Kostyukov da görüşmelere dahil edildi.
Rusya Heyeti’nde Kimler Var?
-
Vladimir Medinsky: Kremlin danışmanı, 2022’deki barış görüşmelerini de yönetmişti. Rus milliyetçiliğinin ve Putin’in tarih anlatısının en etkili isimlerinden biri olarak biliniyor. Aynı zamanda Rus Askeri Tarih Topluluğu Başkanı.
-
Mikhail Galuzin: Dışişleri Bakan Yardımcısı, eski Sovyet coğrafyasındaki ilişkilerden sorumlu ve Japonca ile İngilizce biliyor.
-
Alexander Fomin: Savunma Bakan Yardımcısı, 2022’deki Ukrayna temaslarında yer almış deneyimli bir isim.
-
Igor Kostyukov: Rusya Askeri İstihbarat Servisi GRU’nun direktörü, deniz subayı kökenli ilk GRU başkanı. Uluslararası operasyonlardaki stratejik yönlendirmeleriyle biliniyor. Heyetteki en dikkat çekici isimlerden biri olarak görülüyor.
Teknik ve İnsani Politikalar Temsil Ediliyor
Putin ayrıca heyete teknik uzmanlar da dahil etti:
-
Alexander Zorin: Genelkurmay Bilgi Dairesi Başkan Yardımcısı. Ukrayna doğumlu ve Suriye'deki Rus askeri faaliyetlerinde aktif görev aldı.
-
Yelena Podobreyevskaya: Kremlin’in insani politika biriminde başkan yardımcısı.
-
Alexei Polishchuk: Dışişleri Bakanlığı'nın Belarus, Ukrayna ve Moldova’dan sorumlu direktörü.
-
Vladimir Shevtsov: Savunma Bakanlığı’nın uluslararası askeri iş birliği biriminde başkan yardımcısı.
Rusya, Diplomatik Ağırlığını Masaya Koyuyor
Putin'in görevlendirdiği bu çok yönlü ekip, askeri, diplomatik ve istihbarat düzeyinde en yüksek temsil kapasitesine sahip isimlerden oluşuyor. Bu da, Moskova'nın İstanbul’daki görüşmeleri yalnızca bir ara buluşma değil, ciddi bir barış adımı olarak gördüğünü gösteriyor.
Barış müzakerelerinde yer alacak bu düzeyde bir heyet, Türkiye’nin arabuluculuğunun da uluslararası platformda ciddiyetle karşılandığını ve sürecin dünya kamuoyu tarafından yakından izlendiğini gösteriyor.