İran ve İsrail arasında beş gündür süren çatışmalar, Orta Doğu’da tansiyonu hızla yükseltirken, diplomatik etkileri küresel arenaya da yansımaya başladı. Kanada’nın ev sahipliğinde gerçekleşen G7 Zirvesi, bu gerilim gölgesinde devam ederken, ABD Başkanı Donald Trump, artan krizi gerekçe göstererek zirveyi erken terk etti.
Trump, zirvenin ikinci gününde yaptığı açıklamada, “Amerikan halkının güvenliği ve Orta Doğu’daki müttefiklerimizin çıkarları doğrultusunda” Washington’a dönme kararı aldığını duyurdu. Trump’ın bu kararı, hem zirve gündeminde hem de uluslararası basında geniş yankı buldu.
G7 Zirvesi sonunda yayımlanan sonuç bildirgesinde, İran’a yönelik dikkat çeken ifadeler yer aldı. Bildirgede, “İran hiçbir zaman nükleer silaha sahip olmamalıdır” vurgusu yapıldı. Ancak bu metne ABD Başkanı Trump'ın imza atmaması, Washington’un bu süreçte farklı bir diplomatik çizgi izleyebileceği yorumlarına neden oldu.
Orta Doğu’daki askeri ve siyasi gelişmeler, sadece bölgeyi değil, küresel ekonomiyi ve diplomatik ilişkileri de etkiliyor. Uzmanlara göre, çatışmaların daha da yayılması durumunda enerji arz güvenliği, bölgesel ittifaklar ve uluslararası güvenlik dengeleri yeniden şekillenebilir.
İran-İsrail gerilimi, dünya liderlerinin ortak çözümler üretme çabası sürerken, diplomatik temasların ve lider düzeyinde telefon trafiğinin önümüzdeki günlerde artması bekleniyor. ABD’nin bölgede alacağı tutum ise sürecin yönünü doğrudan etkileyebilecek kritik faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
