2025 yılı itibarıyla sosyal medya platformlarında geniş yankı uyandıran bir paylaşım, siyaset gündeminin ilk sıralarına yerleşti. Paylaşımda, “PKK sebep değil, sonuçtur. Kürt sorunu olduğu için PKK ortaya çıkmıştır. Kürt sorununun çözümü için Kürtlerin anayasal hakları verilmelidir.” ifadeleri kullanıldı. Devamında ise, “Türklerin ve Kürtlerin Mustafa Kemal’in itlerine karşı birleşmesinin zamanı gelmiştir” cümlesi yer aldı. Bu sözler, kamuoyunda farklı kesimlerden tepkilerle karşılandı.
Söz konusu ifadelerin yer aldığı paylaşımın ardından birçok kullanıcı bu açıklamaları ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirirken, bazı çevreler sözleri bölücü ve nefret içerikli olarak yorumladı. Özellikle “Mustafa Kemal’in itleri” şeklindeki ifadenin, Atatürk’e ve cumhuriyet değerlerine hakaret olarak algılandığı gerekçesiyle çok sayıda suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi.
Paylaşımı yapan hesap hakkında sosyal medya platformunun topluluk kurallarını ihlal edip etmediği yönünde bir inceleme başlatıldığı bildirildi. Konu, Cumhuriyet Savcılığı tarafından da takip altına alınırken, paylaşıma yönelik Türk Ceza Kanunu’nun halkı kin ve düşmanlığa tahrik maddesi kapsamında işlem yapılabileceği yorumları yapılıyor.
Konuya ilişkin görüş bildiren bazı akademisyenler, Türkiye’de Kürt meselesinin çözümüne dair fikirlerin farklı platformlarda tartışılmasının demokratikleşme adına önemli olduğunu savunurken, kullanılan dilin toplumsal barışa zarar verebileceğine dikkat çekti. Siyaset bilimciler ise, bu tür söylemlerin özellikle seçim süreçlerine girilen dönemlerde toplumda kutuplaşmayı artırma potansiyeli taşıdığı görüşünde birleşiyor.
Bu tür içeriklerin kısa sürede viral hâle gelmesi, sosyal medyanın siyasal söylemleri yayma gücünü bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, kullanıcıların eleştiri ile nefret söylemi arasındaki çizgiye dikkat etmesi gerektiğini hatırlatırken, platformların da içerik denetiminde tarafsız ve tutarlı kriterlerle hareket etmesinin önemine vurgu yaptı.
