Ünlü oyuncu ve ses sanatçısı Uğur Aslan, 6 Şubat 2023 depremini yaşayanlar arasında en ağır sınavlardan birini veren isimlerden biri oldu. Hataylı olan Aslan, depremin hemen öncesinde çocuklarını İstanbul’a getirme kararı alarak belki de hayatlarının en büyük felaketinden kurtulmalarını sağladı. "İnadım olmasaydı, çocuklarım kıyameti yaşayacaktı" diyen Aslan, o kararı nasıl aldığını ve sonrasında yaşadıklarını içtenlikle anlattı.
Depremden yalnızca bir gün önce, radyodan sert hava uyarısını duyduğu anda harekete geçen Aslan, çocuklarının uçak biletlerini aldı. Eşi Sema Ergenekon ve ablası “Çocuklar kalsın” dese de, Aslan kararından vazgeçmedi. Çocuklarının İstanbul’a gelişinin hemen ertesi günü yaşanan depremde, çocukların kaldığı evde soba devrildi ve yangın çıktı. Uğur Aslan, “Eğer o gün ısrar etmeseydim, çocuklarım o evde olacaktı” diyor.
11 Aile Ferdini Kaybetti
Deprem sonrası yaşadığı kayıpları da paylaşan Aslan, ailesinden 11 kişiyi kaybettiğini ve bu travmayı hâlâ atlatamadığını dile getiriyor. Yeğenlerinden gelen “Amca enkaz altındayız, yardım et” çığlıklarını hayatı boyunca unutamayacağını söyleyen oyuncu, “Hayatımın en çaresiz anıydı. Telefonun ucundaki sesi unutamıyorum” ifadelerini kullandı.
Uğur Aslan yaşadığı bu süreci “Hayatımın en büyük sınavı” sözleriyle tanımlarken, “O an bana o inadı yaptıran şey kaderdi” diyerek yaşadıklarının tesadüf olmadığını düşünüyor. Bu olaydan sonra “Hiçbir şeye sahip değiliz” düşüncesine daha sıkı sarıldığını belirtiyor. “Doğa bize haddimizi bildirdi” sözleriyle, insanların kibir ve kontrol duygusunun geçersizliğine dikkat çekiyor.
Hatay Reyhanlı’da, 9 çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak büyüyen Aslan, zorluklarla dolu çocukluğunu “Yoksulluk gördüm ama yoksunluk çekmedim” diye özetliyor. Bugünkü duyarlılığı ve hayata bakışı, çocukluk yıllarındaki mücadeleyle şekillenmiş. Bugün geldiği nokta, hem sanatı hem insanlığıyla örnek oluşturuyor.
Sema Ergenekon ile olan evliliğini hayatının şansı olarak tanımlayan Aslan, tanışmalarını tebessümle anlatıyor: “Yanına cipsle gittim, çiçek değil. İlk görüşte etkilendim.” Sanat ve özel yaşamı arasında kurduğu denge, onu hem ekranlarda hem gerçek hayatta güçlü ve samimi bir karaktere dönüştürüyor.
