Amerikan medyasında "umut verici" bir gelişme olarak sunulan bu plan, askeri saldırıların sonlandırılması, rehinelerin iadesi ve İsrail işgalinden arındırılmış bir Gazze gibi unsurları içeriyordu.

Ancak, anlaşmanın duyurulmasından hemen sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yaptığı açıklamalar, planın gerçek içeriğine dair şüpheleri artırdı.

İşgal ve Filistin Devleti Konusunda Geri Adım Yok

ABD'nin önerdiği anlaşmanın Gazze’nin işgal edilmeyeceğini öngörmesine rağmen, Netanyahu İbranice yayınladığı bir videoda İsrail’in Gazze Şeridi’ni işgal etmeye devam edeceğini ilan etti. Netanyahu, İsrail'in Gazze'den çekilmesi çağrılarına sert bir yanıt vererek: "İmkanı yok, bu olmayacak," dedi.

Planın, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etmesi ve devlet kurmasına yönelik bir yol öngörmesine rağmen, Netanyahu bu konudaki tutumunu da yineledi: "Filistin devletini kabul etmeyeceğim."

Planın Gerçek Amacı: Hamas'a Reddetme Sorumluluğu Yüklemek

Analistler, Netanyahu'nun bu açıklamalarının, ABD-İsrail "barış" planının arkasındaki asıl stratejiyi ortaya koyduğunu belirtiyor.

Chicago’da Bursa rüzgârı: UR-GE firmaları ihracat için Fabtech 2025’te
Chicago’da Bursa rüzgârı: UR-GE firmaları ihracat için Fabtech 2025’te
İçeriği Görüntüle
  • Sorumluluğu Hamas'a Yükleme: Anlaşma, ABD ve İsrail'in "barış" arayışında olduğunu göstermeyi amaçlarken, planın şartları (Hamas'ın tamamen silahsızlanması ve Gazze üzerindeki kontrolü bırakması gibi) bilerek Hamas'ın reddetmesini sağlayacak şekilde tasarlandı.

  • Askeri Operasyona Tam Destek: Netanyahu, Trump'ın kendisine "Hamas [anlaşmayı] reddederse, İsrail’e askeri operasyonu tamamlaması ve Hamas’ı ortadan kaldırması için tam destek vereceğini" söylediğini belirtti. Trump da bu durumu doğrulayarak, "Eğer imzalamazlarsa bedelini cehennemde öderler" dedi.

Bu durum, Gazze'ye yönelik etnik temizlik ve ilhak planının önünü açmak için en uygun zemini yaratıyor.

Gazze'de Kıtlık ve İnsani Kriz Derinleşiyor

Diplomatik manevralar sürerken, Gazze'deki insani kriz de derinleşmeye devam ediyor.

  • Açlıktan Ölümler: Salı günü Gazze’de bir çocuğun daha açlıktan öldüğü bildirildi. Soykırım sırasında açlıktan veya yetersiz beslenmeden ölen Filistinlilerin sayısı 150'si çocuk olmak üzere 453'e yükseldi.

  • UNRWA Uyarısı: Birleşmiş Milletler Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), İsrail ablukası sonucunda beş yaşın altındaki çocuklarda yetersiz beslenme oranının Mart ile Haziran ayları arasında iki katına çıktığı uyarısında bulundu.

Söz konusu "barış" planı, uluslararası bir "Barış Kurulu" tarafından yönetilmeyi öngörmesi nedeniyle de Uluslararası Adalet Merkezi (ICJP) tarafından "sömürgeci retoriğe batırılmış" ve Filistinlilerin karar alma süreçlerinden dışlanmasını garanti altına alan bir öneri olarak kınandı.