Coğrafi olarak doğuda Kızılırmak Masifi, güneyde Obruk, batıda Cihanbeyli ve kuzeyde Haymana platolarıyla çevrili bir çukur alanın en alçak bölümünde konumlanmıştır. Tuz Gölü, Van Gölü'nden sonra Türkiye'nin en büyük ikinci gölü olma özelliğini taşır.
Tuz Gölü'nün Biyolojik ve Ekolojik Önemi
Tuz Gölü ve çevresi, biyolojik çeşitlilik açısından büyük bir öneme sahiptir ve uluslararası kriterlere göre "A Sınıfı" bir sulak alan olarak kabul edilir. Bu bölge, zengin kuş popülasyonuyla Türkiye'nin en önemli kuş cennetlerinden biridir. Gölde ve çevresinde;
-
85 kuş türü
-
129 böcek türü (4'ü endemik)
-
15 memeli türü
-
38 endemik bitki türü bulunmaktadır.
Özellikle flamingolar için hayati bir habitat olan Tuz Gölü, ülkemizdeki en büyük flamingo kuluçka alanıdır. Gölün orta kesimlerinde binlerce yuvadan oluşan dev flamingo kolonileri bulunur.
Tuz Gölü'nün Fiziksel Yapısı ve Tuz Üretimi
Tuz Gölü, büyüklüğüne rağmen oldukça sığ bir göldür ve derinliği birçok yerde 0.5 metreden azdır. Kapalı bir havzada yer aldığı için dışarıya akıntısı yoktur. İlkbahar aylarında suyla dolan göl, Türkiye'nin en az yağış alan bölgelerinden biri olduğu için yaz aylarında aşırı buharlaşma nedeniyle neredeyse tamamen kurur. Bu kuruma, yüzeyde 30 santimetreye varan bir tuz tabakası oluşmasına neden olur.
Suyunun tuzluluk oranı %32.4 olan Tuz Gölü, buharlaştırma yöntemiyle tuz üretimi için kullanılır. Bu yöntem, göl suyunun güneş altında buharlaştırılması ve tuzun kristalleşmesi esasına dayanır.
