Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, plastik kullanımının insan sağlığına etkilerine dikkat çekerek, mikroplastiklerin yalnızca çevre için değil, kalp, beyin ve böbrek sağlığı açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Su şişeleri, tabaklar ve solunan havada bile bulunan mikroplastiklerin, birçok organ sisteminde tespit edildiğini belirten Demir, bu parçacıkların kalp krizi, inme ve ölüm riskini artırabileceğine dikkat çekti.
New England Journal of Medicine kaynaklı bir araştırmadan örnek veren Prof. Dr. Demir, şah damarında mikroplastik bulunan bireylerde ölüm riskinin 4 kat daha yüksek olduğunun altını çizdi. Mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemiyle sınırlı kalmadığını belirten uzman, kalp kası içinde, kalp çevresindeki yağ dokusunda ve hatta sol kulakçıkta bu zararlı parçacıklara rastlandığını ifade etti.
Vücut, bu maddelere iltihap tepkisi veriyor ve bu da damarların daha kırılgan hale gelmesine neden olarak kalp krizi riskini yükseltiyor. Mikroplastiklerin daha küçük formu olan nanoplastiklerin ise kan-beyin bariyerini aşarak beyin dokusuna ulaştığı tespit edildi. Deneysel çalışmalarda, bu parçacıkların yalnızca 6 saat içinde beyne geçtiği görüldü.
Prof. Dr. Demir, “Beyindeki mikroplastik oranı son yıllarda yüzde 50 oranında arttı. Bu artışın, Alzheimer gibi nörolojik hastalıklarla ilişkilendirilmesi olası" diyerek, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
“Plastik kap, çatal, bardak ve özellikle tek kullanımlık ürünlerden uzak durulmalı. Cam ya da paslanmaz çelik ürünler tercih edilmeli.”
Mikroplastiklerin, artık modern çağın sağlık riski olarak kabul edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bülent Demir, kalp-damar hastalıklarının yeni tehditlerinden biri olarak mikroplastik maruziyetinin de değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Önümüzdeki yıllarda bu konuda daha kapsamlı tedavi ve koruma protokollerinin geliştirilmesi bekleniyor.
