Türk medyasının önemli isimlerinden, Habertürk TV Ankara Temsilcisi Fevzi Çakır, uzun yıllardır görev yaptığı kurumdan istifa ettiğini duyurdu. Can Holding’e kayyum atanması ve Habertürk’te yaşanan üst düzey gözaltı ve tutuklamalar zincirinin ardından gelen bu istifa, medya kulislerinde büyük yankı uyandırdı. Çakır’ın veda paylaşımında kullandığı ifadeler, dikkatleri Habertürk çevresindeki kritik süreçlere çekti.
İstifanın Arka Planı: TMSF ve Gözaltı Süreci
Fevzi Çakır’ın istifa kararı, Habertürk’ün ana kuruluşu olan Can Holding'e yönelik operasyonların ve kurum içindeki yönetim krizlerinin hemen sonrasına denk geldi.
-
TMSF Ataması: Eylül 2025’te İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı’nın operasyonuyla Can Holding'e bağlı Habertürk, Show TV ve Doğa Kolejleri dahil 121 şirkete el konulmuş ve TMSF (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) kayyum olarak atanmıştı.
-
Mehmet Akif Ersoy Tutuklandı: 9 Aralık’ta ise Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, 'uyuşturucu' soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve 11 Aralık'ta tutuklanmıştı.
Fevzi Çakır'ın İstifa Açıklamasındaki Kritik Vurgu
13 yıldır Habertürk markasına emek veren Fevzi Çakır, istifa kararını X (Twitter) hesabından yaptığı uzun bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu. Çakır’ın açıklamasında özellikle şu noktalar öne çıktı:
-
Organizasyonel Yapılanma: Çakır, kurumun TMSF'ye devrinin ardından yeni görev talebi olmadığını bildirdiğini ve yeni yönetimle bir süre uyum içinde çalıştığını belirtti.
-
Yıpratıcı Mücadele: İstifasının en önemli nedenlerinden birini, "Kurumumuz dışında da uzantıları bulunan organize bir yapı karşısında yaklaşık 1,5 yıl boyunca yoğun ve yıpratıcı bir mücadele verdim" sözleriyle açıkladı.
-
Hür İradeyle Karar: İstifasının herhangi bir baskı ya da yönlendirme olmaksızın, tamamen hür iradesiyle ve yeni yönetim organizasyonunu rahatlatmak amacıyla alındığını vurguladı.
-
Temenni: Çakır, veda mesajını "Bu markanın, bu çatının en kısa sürede eski, güçlü ve saygın günlerine yeniden kavuşmasını temenni ediyorum" diyerek sonlandırdı.
Fevzi Çakır'ın "organize yapı" vurgusu, son dönemde Habertürk ve Can Holding çevresinde yaşanan hukuki ve idari sorunların boyutunu bir kez daha gündeme taşıdı.
