Korkmaz; kurultay sonrası CHP’nin Türkiye’nin mirasına sahip çıkamayacağını belirterek uzun bir süre “Entübe” edileceğini ve bu süreçte birkaç parçaya bölüneceğinin altını çizdi.
İşte O Paylaşım;
CHP genel başkanı sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultay arifesinde yaptığı açıklamalar bugün neden bu haldeyiz sorularına cevap niteliği taşıyor.
Aday mısınız ?
Hiçbir zaman ‘adayım’ demedim ama örgüt aday gösterirse adayım.
Hangi örgüt?
Bugünlerde kurultay delegeliğine indirgenmiş, ucuz pazarlıkların döndüğü, değişimi futboldaki oyuncu değişimi olarak nitelendirmeye karşı çıkmayan örgüt mü?
Kuruluş ve kurtuşun partisinin genel başkanlık koltuğu kerhen oturulacak koltuk mudur?
Hele hele ülke yangın yeri, ekonomi ters/düz, Anayasa , temel hak ve özgürlükler ayaklar altına alınırken olacak iş mi?
Neden adaysınız?
Gemiyi limana güvenli bırakmak için.
Ülkenin rejimi alaşağı olmuş, kuvvetler ayrılığı ortadan kalkmış, TBMM etkisizleştirilmiş, mühürsüz oyları geçerli saydıran Üslüdar’ı geçmiş, parti sağa yanaşmış, altılı masanın ayakları kırılıp masanın ekmeğini yiyenler hesabı ödemeden ganimetle kaçmış, gemi su alıp alabora olmuş hala güvenli limandan söz edebilmek nasıl bir ruh halidir?
Bu yetmezmiş gibi partiyi bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredecekmiş ve bu sosyal demokrat henüz görünür halde değilmiş!
Sahibinden iktidar yüzü görmemiş devren kiralık genel başkanlık. Lakin sessiz olun devralacak sosyal demokrat daha bunu bilmiyor, görünür değil bir nevi hayalet anlayacağınız.
Yani seçim, tüzük, yönetmelik, sandık hak getire!
Sahi Kemal bey siz hak, hukuk, adalet için yüzlerce kilometreyi niye yürüdünüz?
Akıl tutulması desen değil, aklımızla alay ediliyor desen değil. İzahı yok olduğu için yaşasa mizahını dahi yapmakta zorlanırdı rahmetli Levent Kırca.
Uzun zamandır söylüyorum CHP, içinde halkın olmadığı , doğal yollardan lider değişimine kapalı sui generis bir partidir.
100 yıllık koca çınar o kadar tutsak alınmış ki içinden özgürce donanımlı bir lider çıkartamıyor, çıkmıyor. Bu tüzük, delege yapısı, delege sistemi ve partiye hakim olmuş köhne yapısıyla çıkması da mümkün değil.
Bakmayın siz bir Özgür’ün çıktığına!
Enkazı yaratanların ve etrafındakilerin değişim adına verebilecekleri hiçbir şey yoktur.
Bana son 15 yılda CHP’de siyaseti bir cümle ile anlatın deseler; Kılıçdaroğlu’na türkü yakanların acıklı ve vefasız hikayesidir, seni, beni, kimsesizleri mi düşünecekler der geçerim.
Bundan sonra ne mi olur?
Bu gidişle ikinci yüzyılda partiyi solunum cihazına bağlarlar ve miras kavgasına tutuşurlar.
Atı alan bu kez fırsatı kaçırmayıp malları da hazineye devreder.